Ağbaba: Bu Zamlarla Esnafın Ayakta Kalabilmesi Mümkün Değil
Esnafın ekonomik kriz şartlarında ayakta kalamayacağını” ifade eden Ağbaba, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Depremin üzerinden 2 yıl geçti, sorunlar hala çözülebilmiş değil 24 Ocak Malatya ve Elazığ depreminin yıl dönümüne ilişkin konuşan Ağbaba, “Deprem sadece Sivrice’deymiş gibi Türkiye’ye yansıdı ama aslında Malatya’nın da genelini etkiledi. Başta Pütürge, Doğanyol, Kale, Battalgazi, Yeşilyurt olmak üzere birçok ilçemizi doğrudan etkiledi. O dönemde Türkiye büyük bir dayanışma gösterdi. Hem bizim belediyelerimiz, hem çeşitli kuruluşlar olabildiğince yardım etmeye çalıştılar. Biz de burada hem gıda anlamında, çadır anlamında, hayvan yemi anlamında elimizden geldiği kadarıyla destek olduk. Yine o süreçte yaklaşık 1 hafta boyunca köylerdeki eksikler tespit edildi. Elazığ’dan konutlar yapılmaya başlandı. Mağduriyetler hala devam ediyor. Maalesef depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen sorunlar çözülebilmiş değil. Umarım kısa sürede bu sorunlar çözülür. Özellikle köylerde insanlara konut yapılmıyor. ‘Taşıt gitmiyor, grayder gitmiyor’ gibi çeşitli sebepler üretiliyor. Devletin görevi tabi bu sorunları çözmek. Ayrıca siz Doğanyol, Pütürge, Kale’nin köylerinde kendi köylerinde hayvancılık yapan, tarımla uğraşan insanları şehre yönlendirirseniz, şehrin yükü artacak hem de işsizlik artacak. Oralarda üretim yapılmayacak, tarım yapılmayacak. Böyle bir tehlike ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla köydeki insanların şehre yönlendirilmesi kadar yanlış bir şey yok. Mutlaka herkesin kendi bulunduğu yerde konutları yapılmalı” dedi. Nutuklar atılıyor ama Hekimhan ve Kuluncak’ta konutlar teslim edilemedi “Hekimhan ve Kuluncak depreminin de 6. yılı. Türkiye’de en mağdur olan yerlerden biri Hekimhan ve Kuluncak’tır. Ne yazık ki halen bir çivi çakılabilmiş değil. Hala nutuklar atılıyor, hala laflar söyleniyor ama maalesef konutlar teslim teslim edilebilmiş değil. Orada Hekimhan ve Kuluncak’ın mağduriyeti de devam ediyor. Sanki Hekimhan, Kuluncak Türkiye’nin ilçesi değil de başka bir ülkenin ilçesi gibi muamele görüyor. Biliyorsunuz Türkiye’de birçok felaket yaşandı. Hem yangın, hem sel felaketleri yaşandı. Onların bir kısmı çözüldü, çeşitli destekler verildi. Malatya afet bölgesi ilan edilmediği gibi maalesef sorunlarımız çözülemedi ve çözülmek için beklemeye devam ediyor.” Bu zamlarla esnafın ayakta kalabilmesi mümkün değil “Pandemide esnafımız çok etkilendi. Bunların başında kahve işletmeleri, çay ocakları, kafeler geliyor. Biliyorsunuz önce tamamen kapatıldı. Maalesef bu esnaflarımızda çok da destek olunamadı. Kahvehaneler, kafeler, düğün salonları çok büyük mağduriyetler yaşadı. Sosyal devlet olma sorumluluğunu Türkiye yerine getiremedi. Şimdi pandemi hızla devam ediyor. Bence geçmişten çok daha yüksek rakamlarla karşı karşıyayız. Bir kapanma söz konusu değil. Ama şimdi de bir doğal kapanma ile karşı karşıyayız. Gelen zamlara baktığımız zaman esnafın ayakta kalabilmesi mümkün değil. Geçtiğimiz 1055 TL ödenen BAĞKUR primi şimdi 1700 lira seviyesine yükseldi. Elektrik geçtiğimiz yıllarla bu yıl arasında 2 kat fark var, en az 2 kat fark var. Doğalgaz 2 kattan fazla. BAĞKUR primi yüzde 66’larda zamlanmış. Bir esnafın dükkanı açması Aralık ayı, yada Kasım ayına göre maliyetler açısında 2,5 kat fark var. Bu nedenle esnaf doğal bir kapanmayla karşı karşıya. Esnafa eğer destek verilmese, kademeli elektriğe geçen bir esnaf nasıl şalterini kapatacak. Esnafı geziyoruz birçok esnaf lambasını kapatmış durumda. Suyu unuttuk Malatya’da su yüzde 35 arttı.” Esnaflar toplu kapatmalarla karşı karşıya kalabilir “Türkiye’de enflasyon yüzde 36,8 görünüyor ama Şubat ayında enflasyon yüzde 50’ler seviyesinde olacak. Ülkeyi yönetenler ‘enflasyon tek haneye düşecek’ diyorlar ya büyük bir yalan. Alım gücümüz hızla hızla düşüyor. Diğer taraftan insanların temel kullanması gereken elektriği, doğalgazı, suyunun maliyeti artıyor. Türkiye hızlı bir yoksullaşma ile karşı karşıya. Esnaflar toplu kapatmalarla karşı karşıya kalabilir. Şu anda memleket bahar havasını yaşıyor. Bu elektrik, doğalgaz faturalarının etkisini 1-2 ay içerisinde hissedecek. Ayrıca en düşük emekli maaşı 1500’den 2 bin 500 TL’ye yükseltildi. 1500 mü, 2500 mü daha büyük? Derseniz matematik kuralları alt üst oldu 1500 daha büyük. Alım gücü arasında yüzde 30 fark var. Aynı şekilde asgari ücrette öyle eridi. Türkiye fakirleşiyor, yoksullaşıyor. Dolar Kasım ayından bugüne 8’den 13,5 liraya yükselmiş. Bizim Malatyalılar ne yapıyor sağ olsunlar, Dolar 18,33’den düştü diye davul zurna çalıyorlar. O davul zurna çalanlar var ya doların düğünlerde sadece sahtesini görmüşlerdir. Dolar’ın 8’den 13 liraya sanki Bay Kemal çıkardı. 2018’de dolar 4,7 iken 3 kat artmış davul zurna çalıyorlar. Bir algı ile karşı karşıyayız.” Karanfil: Her şey ateş pahası Kahveciler Odası Başkanı Hacı Karanfil ise “Genel kurulumuzu yaptık. Sayın vekilimiz bu anlamda hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Yönetim kurulum adına kendilerine hoş geldiniz diyor ve teşekkür ediyorum. Esnaf ziyaretlerini yapıyorsunuz, görüyorsunuz her şey ateş pahası maalesef. Elektrik ve doğalgaz aldı başını gitti. Birde işsizlik var malumunuz. 24 Ocak depremiyle Malatyamızda deprem korkusuyla içeriye kimse girmedi ve kahvelerimiz boştu. Ondan sonra ise pandemiden dolayı da kapandık. Bayağı bir sıkıntımız oldu. En fazla mağdur olan odamızın üyesi” dedi.
Henüz Yorum yok