Obezite pandemiye dönüştü
dr. Burhan Hakan Kanat, çağın sorunu olarak nitelendiren obezitenin de korona virüs gibi bir pandemiye dönüştüğünü savunarak, "Aslında obezite yıllardır süren bir pandemi yaşıyor" dedi. MTÜ'de 3 aylık süreçte akademik kadrosunun oluşmasıyla birlikte Sağlık Bakanlığı Malatya Turgut Özal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görev alan akademisyenler kendi branşlarında tıbbi ve cerrahi müdahalelere başladı. Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Sağlık Bakanlığı Malatya Turgut Özal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Genel Cerrahimi Servisinde Obezite Ameliyatı olan hastaları ziyaret ederek, sohbet etti. "Açık, eşit, etik, sağlam, sürdürülebilir bir anlayışla" Hastaların son durumları hakkında bilgi alarak hasta ve hasta yakınları ile de görüşen Rektör Prof. Dr. Karabulut, hastaları taburcu olduktan sonra çay ve kahve içmeye davet etti. Karabulut, "Malatya Turgut Özal Üniversitesi bünyesinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın takdir ve tensipleri ile 16 Haziran 2020 tarihinde kurulan Tıp Fakültemiz kısa sürede akademik kadrosunu oluşturmada önemli mesafeler alarak Malatya'nın ve bölge halkının beklentilerine cevap vermeye başlamıştır. Açık, eşit, etik, sağlam, sürdürülebilir ve aynı zamanda işbirlikçi, sorumlu ve güvenilir bir anlayışla var olanı bir adım ileriye götürme gayreti ve çabasındayız” diye konuştu. Obezite uyarısı MTÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burhan Hakan Kanat ise obezite uyarısı yaptı. Obezite hastalığının pandemiye dönüştüğünü savunan Kanat, "Şu anda bir pandemi süreci yaşıyoruz, hepimizin gözü kulağı pandemide. Bu pandeminin kırılması için çıkarılacak aşı çalışmalarının sonucunu herkes merakla bekliyor. Covid-19 pandemisi yaklaşık bir yıldır sürüyor ve şu ana kadar toplam ölü sayısı bir milyon üç yüz bin civarında. Aslında obezite yıllardır süren bir pandemi yaşıyor. Yine dünya sağlık örgütünün verilerine göre prevalansı, hızı yüzde 30 kadar arttı son yıllarda. Avrupa'daki yapılan çalışmalarda hipertansiyonun yüzde 55'i, tip 2 diyabetin yani insülin bağımlı olmayan diyabetin yüzde 80'i ve kronik iskemik kalp hastalığının da yüzde 35 kadarı obezite ile ilişkili. Bir pandemi olarak kabul ediyoruz biz obeziteyi. Tabii Covid-19 pandemisi ile arasındaki fark, orta ve uzun bir dönemde dünyaya etkisi çok büyük olacak. Peki, herhangi bir aşı, tedavi gerekli midir, hayır. Obezite mücadelesinde birinci amacımız obeziteyi engellemek. Nasıl engelleyebiliriz, artık insanların sedanter yaşamını, yani düzensiz fiziksel aktiviteleri bir kenarı bırakıp daha fazla egzersiz ve diyetine dikkat ederek, bir yaşam değişikliği yaparak obeziteyi engelleyebiliriz. Biz hangi aşamada devreye giriyoruz; diyetini yapmış olan, egzersize rağmen zayıflamayan hastalarda artık tedavi cerrahi tedavi olarak önümüze çıkıyor. Hastalarımız, belirli bire süre diyet tedavisini, egzersizlerini yapıp ancak hiçbir şekilde kilo veremeyip yandaş hastalıklarla mücadele etmeye başlayan hastalarımızdı. Halk arasında tüp mide denilen, kapalı yöntemle Sleeve Gastrektomi ameliyatı uyguladık. Hastanemizde obezite ile mücadelede cerrahi tedavinin her türlü aşaması yapılmaktadır, tüp mide ve gastrik - Bypass ameliyatlarını yapmaktayız. Herkesi ameliyat mı ediyoruz, hayır. Vücut kitle endeksimiz 35 ve üzeri ise eğer, ek hastalığımız, yandaş hastalığımız varsa ya da morbid obezite olarak tanımladığımız 40 ve üzeri olan hastalarımız egzersiz ve diyet tedavisi cevap vermediği zaman bir endokrinoloji görüşü aldıktan sonra cerrahi tedaviye uygundur. Şu anda hastanemizde Covid-19 hastalığının olmadığı binamızda ve ameliyathanemizde bu ameliyatları gerçekleştiriyoruz. Covid-19 sürecinde de mecburen diğer bir pandemi olan, uzun ve orta süreçte dünyayı daha çok etkileyecek olan obezite ile mücadelemize ediyoruz” diye konuştu Öte yandan ziyarete Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Aladağ, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ergün Kutlusoy, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Gökhan Söğütlü de eşlik etti.
Henüz Yorum yok